Eksiklik - Ek

1 Mayıs'ta yayınladığım "Eksiklik" yazısından sonra bir endişeye kapıldım. Acaba yazdıklarım sığ bir analizden öteye gitmiyor mu, bir de düşündüklerim doğudaki insanları, onların yaşayışlarını, ahlakını küçümsemek gibi anlaşılır mı? Öyle çok okuyanım edenim olmadığından doğuluları hakir gördüğüme dair bir yorum / geri bildirim almadım. Ama yine de o yazıya eklenecek birkaç söz söylemek istiyorum.

İnsanların korkutularak, susturularak eğitildiği toplumlarda yetişen bireylerin, kendilerine ve başkalarına büyüklerinin onlara davrandığı gibi davranacağını düşünüyorum. Yani hayatı boyunca düşünceleri duyguları önemsenmeyen / sorulmayan / susturulan insanların kendi düşünceleri ve duyguları üzerine düşünmeyeceğini; düşüncelerine dair farkındalıkları eksik olduğundan gelişmeyeceklerini, olgunlaşmayacaklarını; ve duygularına / isteklerine dair kendi kendilerini yargılamayacakları için de vicdanlarının zayıf olacağını düşünüyorum.

Şiddetin olağan görülmesi hatta benimsenmesi, kucaklanması da bu durumun sonucudur bence. Kendi hayatımdan küçük bir örneğin bunu gösterdiğini, Siirt'te olanların, Bilge köyündeki katliamın da bunun devleşmiş biçimi olduğunu düşünüyorum. Benim ailemde de var çocuklarını sürekli höt diyerek, azarlayarak, susturarak büyüten ebeveynler. Çocuklarının sadece uysal ve şirin hallerini sevebilenler. Bir kuzenimin cep telefonu silah patlaması melodisiyle çalıyor(-du onu en son gördüğümde). Tak tak tak tak! Ard arda tabanca patlamaları şeklinde... Böyle bir şey olabilir mi? İnsan gün içinde defalarca silah sesleriyle irkilmek isteyebilir mi? Bu nasıl bir tercihtir? Neyi sevmektir, Polat Alemdar? Memati filan mı? Başka cevap daha da ürkütücü olur... Başka bir kuzenim ise Kim Ki-Duk seviyor, Nuri Bilge Ceylan seviyor -herkesin kolayca sevemeyeceği yönetmenler. Ama işte bu kuzen okula daha çok gitti, daha çok sosyalleşti. İnsanları, kendisini daha çok tanıdı.

Bu yüzden kapalı ve muhafazakar toplum yapısı yerine, her şeyin -her kavramın, inancın, kişinin, fikrin, davranışın, duygunun, tercihin, arzunun- tartışılacağı, sorgulanacağı toplum yapısını savunuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder