Zeepaling

Pazardan, uvv bebeğim ne güzel beyaz, tombiş etsin sen hisleri (iştah duygusu dile geldi) ile zeepaling aldım. Alırken de gururlu bir yabancı gibi davrandım; "ne oluyor bu zeepaling?" diye sormadım. Sorumu teknik ve bilinçli gibi kurguladım: "Bu zeepaling, somonla kıyasladığınızda daha mı yağlıdır, daha az mı?" dedim. Daha az yağlıymış.
Bu sabah uyanırken, bu balığın boru şeklinden aklıma yılan gelmedi değil, uyanırken böyle şeyler düşünüyorum... Avrupa balıkçılık bıdıbıdı sayfasından baktım ki ne göreyim, deniz yılanının ta kendisiymiş zilli zeepaling.
Yılaaannn yiyeceğiz yılaaaann. Baktım, İzmirliler kendileri tutup yerlermiş, gömleğini tulum gibi çıkarması zormuş, Hatay sofrasında tarifi varmış. Detaylı ve lapa pirinçli Japon tarifine hiç girmeden, bir emekli subayın yazdığı Hatay usulü tarifte karar kıldım. Şimdi ben bir yılan terbiyecisiyim: Kimyon, karabiber, kırmızı biber, reyhan, defne yaprağı ve limon ile.
Tısss!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder