Şu anda çalışıyor olmam lazım ama çalışamadım bir türlü. Kahve, çikolata, kıskançlık ve tedavisi, pırlanta yüzük; hiçbir şey bana mısın demedi... Obsesyon nesnelerim sonradan karşıma çıkıp beni deli etmesin diye şimdi ben arayıp buluyorum: Kompulsiyon. Kuyruğuna mandal takılmış kedi gibi dönüyorum kendi çevremde. Alt tarafı bir mandal!..

Galiba en güzel makarnamı yaptım bugün: 3 renkli (normal+ıspanaklı+domatesli) burgu makarna bir kişilik pişirilir (1/3 paket). SOS: Küp domates konservesi, 1 kaşık zeytinyağı ve biraz tuzla kaynatılır. Sos pişince içine biraz acısos, kekik ve karabiber ile çok az sarımsak tozu atılır ve tepeleme 2 yemek kaşığı rendelenmiş parmesan peyniri ilave edilir. Karıştırıp ne kadar güzel olduğuna inanamayarak yenir. Bunu düşünüp avunabilirim, bunu ben keşfettim.

Bu blogumun ilk yazısı. Daha sonra silebilirim. Zira amacım günce tutmak ama fezla detaya girmeden ve yazdıklarıma biraz özenerek. Kayıt tutmak. Mesela bugün gazetede bakire bir kızın hamile olduğu haberi vardı. Babası, annesi ile ilişkiye girdikten sonra menisini sildiği bezi banyoya atmış. Kız bir şekilde o bezi kullanarak bilmeden hamile kalmış. Küçük bir çocukken de böyle bir haber duymuştum. Çocuk aklı, kız çocuğu aklı. Nasıl korktuysam unutmamışım işte. Bugün bir saat gazete okudum. Aklımda kalan bir bu, bir de Genelkurmay'daki kozmik oda aramasının detayları. İkisi de benim için uzak konular zannederdim.

En son saçma bir kaç skype mesajı yazdım, artık yeter. Hadi çalışayım artık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder