Uyku sersemi merdane

En sevdiğim hallerden ve sıfatlardan birisi 'uyku sersemi'.
Dün gece bir ara uyku tutmadı. Kalkıp bir şeyler yapmayı uzun uzun planladım, ama sonra sızmışım... Ama sabah uyandığımdan beri ne gecenin bir vakti neden uyandığımı, ne neler tasarladığımı hatırlayabildim.
Neden sonra aklıma geldi işte! Merdane.

Bu Hollandalı milletinin rahatlığından, serkeşliğinden, gamsızlığından bahsetmiştim. İçince saldırgan/dövüşken değil ama bağırmaya meraklı oluşlarından, çoşup taşmalarından... Hatta bir defasında bir sarhoş (ayık adam yapmaz herhalde) bizim bina kapısının dışında kalan posta kutumuzun içine işemişti. Ben çişle soğuyup posta kutusunun dört yanına kokusunu sindirdikten sonra karşılaşmıştım.Bizim evimizin zili de, Türkiye'dekiler gibi, kapı dışında, caddeden geçenlerin erişimi dahilinde. Epey de merkezi bir yerde oturuyoruz, binamızın önünden gece gündüz bir sürü insan gelip geçiyor. İşte içmiş Hollandalıların bir başka eğlencesi: Zilimize basıp kaçmak. Belli bir saatten sonra zil çaldığında "kim o" diye sormuyoruz bile. Gel gör ki gavurun Hollandalısı öyle bir zil takmış ki bizim eve, zilin her çalışında şu meşhur youtube videosundaki, yavrusu hapşırınca sıçrayan anne-panda gibi sıçrıyorum yerimde. Adem baba dürtmüş gibi titriyorum.



Bu gece de gecenin köründe çaldı zilimiz. Hollanda'ya geldiğim ilk hafta aldığım ve daha hiç kullanmadığım merdanemi alıp aşağıya koşmak istedim. Uyku sersemi bunu planlayarak döndüm durdum yerimde.

Türkiye'de levyeden ve döner bıçağından sonra popülerlik kazanan dövüş aracı beyzbol sopasına alternatif, kadınların merdanesi. Dün gece kullanmak nasip olmadı, o kadar ayılamadım. Kısmetse başka zaman.

İlk geldiğim hafta bir de ütü almıştım koştur koştur. Onu da hiç kullanmadım. Kutusundan bile çıkarmadım. İnsan güzel şeylere hemen alışıyor, mesela ütü yapmamaya. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder