Araba Sevdası*

Kaç zamandır kendime bir çiçekli elbise alayım diyorum. Ama şu sıra çalışmayıp öğrencilik ettiğimden koca parası yiyorum, onu da ölçülü harcamayı kendime bir borç bilirim. Böyle olunca çiçekli elbiseyi elbiseyi almak için indirim beklemeye kendimi ikna ettim. Hollandanın nemrut havası da ancak ısıtabildi kemiklerimi zaten... Güneşli günlerdeki mutluluğumuzu temsil etmesi için buraya sevgili Ayşecik'in resmini koyuyorum.

Derken ben de parkta güneşlenenlerin arasına katıldım. Ankara'da henüz aklımızın ucundan geçiremeyeceğimiz bu turistik etkinliği yapmadan buradan gidemezdim. Şortumu sıyırıp bikiniyle uzandım çimlere. Sütlü kahve gibi de oldum bence! :) Ama omuzlarımı izsiz yakabilmek için bir askısız bikini veya tişört gerektiğine karar verdim ve bunları elbezi fiyatına H&M'de bulurum dedim.

Güzel tasarımların ucuz adresi H&M'e gittim ki indirim başlamış en heyecanlısından! Çiçekli şortlar, etekler, elbiseler 3-5-10 avro. Tralaylaylom eşliğinde bir sürü şeyi kollarıma doldurup bir de mayoların olduğu de alt kata seyirteyim derken sarışın bir adam "hanım hanım orası kapalı" anlamına geldiğini tahmin ettiğim şekilde ünledi. Umarsızca omuz silktim, kollarımdakiler zaten dört kız kardeşi giydirecek sayıdaydı. Deneme odalarına yöneldim ki "Hanım orası da kapalı, bak saat altı oldu." dedi adam.

Hay dedim sizin sosyal devletinize. Aman çalışmayın bir dakika altıdan sonra. Kollarımdaki sevgili demeti oracığa bıraktım, ellerim boş evime döndüm. Biz batının strapless bluzlarını ve alışveriş sevdasını almışız ama çalışma süresini insanca sınırlar içinde tutma vicdanını alamamışız. Mesaiyi bitirme algoritması bizde şöyle:
1-O günkü işini bitir. (Mantıklı görünüyor, ama işin aslında daha çok zaman gerektiği gözden kaçırılıyor.)
2-Amirinin çıkmasını veya sana "çıkabilirsin, cidden" demesini bekle.

Yazıyı ansızın sosyale bağladım ama aklım beş yuroluk elbisecikte kaldı mı kaldı...

* Galiba batı etkisinde ilk Türk romanı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder